SAİT BEYDOĞAN

—– Original Message —–
From: said beydogan
To: hayri@bilgebalta.com
Sent: Friday, June 06, 2008 12:32 AM

Benim yolladığım duanın makbuliyetiyle ilgili mesajı bir hayli eleştirmişsiniz bunların hepsini size teker teker ispatlamaya hazırım saidbeydogan@hotmail.com lütfen karşıma çıkın konuşalım

İNŞALLAHLA, MAŞALLAHLA, DUA İLE OLSAYDI
DÜNYADA CANA DERMAN BİR TANE YOKSUL KALMAZDI
İyi niyetle hareket ettiğine inandığım Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Bardakoğlu; “İslam’ın kötü imajı düzeltilecek. Günümüz anlayışına uymayan hadisler ayıklanacak” diyor (16.6.2006. Hürriyet) ve yine 17.6.2006 tarihli Yeni Şafak gazetesinde de “İslamiyet hurafelerden temizlenecek” deniyor.
Acaba www.guzelislam.com sitesinden kısaltılarak ve özetleyerek aldığım şu duanın koşullarına ve makbul olduğu zamanlara ne diyor?
DUANIN KABUL EDİLMESİ İÇİN GEREKEN ŞARTLARDAN BİR KISMI ŞÖYLE:
1- Haram lokmadan sakınmalıdır!
2- İtikadı düzgün olmalıdır.
3- Uyanık kalple ve kabul edileceğine inanarak dua etmelidir.
4- Dualarım niçin kabul olmuyor dememelidir.
5- Bela gelmeden önce çok dua etmelidir.
6- Duaya hamd ve salavatla başlamalıdır.
7- Yalvararak dua etmelidir.
8- Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir.
9- Günah işlemeyen dil ile dua etmelidir.
10- İsm-i azam ve esma-i hüsna ile dua etmelidir.
DUANIN MAKBUL OLDUĞU ZAMANLAR
1- Seher vakti.
2- Mübarek gün ve geceler: Cuma günü öğle ile ikindi arası. Recebin ilk gecesi, Şabanın 15. gecesi, Bayram geceleri, Arefe günü, Ramazan gün ve geceleri, İftar zamanı, Her günün zeval vakti. Bu vakitleri ganimet bilmelidir.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Şu beş gecede yapılan dua red edilmez: Regaib gecesi, Şabanın 15. [Berat] gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı gecesi.) [İ.Asakir] (Cuma günlerinde bir an vardır ki, o anda edilen dua red olmaz.) [Buhari, Müslim, Tirmizi] 3- Ezan okunurken ve ezan ile kamet arasında. Hadis-i şerifte, (Ezan okunurken dua red olmaz) ve (Ezanla kamet arasında dua kabul edilir) buyuruldu.
4- Namaz kılarken, secdede iken ve namazlardan sonra.
5- Kur’an-ı kerim hatmedilince.
6- Kalbinde incelik hissettiği an.
7- Kâbe-i şerifi görünce.
8- Hasta iken, sıkıntılı iken.
9- Oruçlu iken.
10- Yağmur yağarken, Kur’an okunurken, düşmanla karşılaşınca.
11- Cemaat halinde: Hadis-i şerifte, (Bir cemaat toplanır, bir kısmı dua eder, ötekiler de amin derse o duayı, Allah kabul eder) buyuruldu.
12- Gıyaben yapılan dua.
13- Ana babanın, yolcunun duası ve mazlumun zalime ettiği dua.
14- Kur’an-ı kerimi hıfzedenler.
15- Hacılar, mücahitler.
16- Müslümanlıkta saçlarını ağartanların, âlimlerin ve adil idarecilerin duaları da makbuldür.
+
Bütün bunların yerine: “İnşallah la, maşallah la, dua ile olmaz; dürüst çalışan kazanır!” dense daha iyi olmaz mı?
hayri@… – 25.6.2006
x
Sayın Sait Beydoğan,
Önce sevgi sunarım, insana saygımdan…

Öncelikle şunu belirteyim ki siz bana ileti göndermemişsiniz.
Sözünü ettiğin yazıyı ben www.guzelislam.com sitesinden derlemişim.

Gelelim konunun esasına…
Şaşırdım, “karşıma çık!” diye meydan okumana.

Kaçkın yitkin değilim.
Sekiz yıldır Sitemde, söylerim bildiğim…

“bir hayli eleştirmişsiniz.” demişsin.
Eleştiri adına neler söylemişim gösterebilir misin?

Bir tek eleştirim var: O da şu:
“İNŞALLAHLA, MAŞALLAHLA, DUA İLE OLSAYDI / DÜNYADA CANA DERMAN BİR TANE YOKSUL KALMAZDI” demişim.
Şimdi: “Nereye koyacağız sabah akşam dua eden bunca yoksulu?..”

Kaldı ki: “İslam’ın kötü imajı düzeltilecek. Günümüz anlayışına uymayan hadisler ayıklanacak” sözlerini söyleyen Sayın Bardakoğlu,
“İslamiyet hurafelerden temizlenecek” deyen ise Yeni Şafak ekolu…
Yeni Şafak’a göre: temizlenecek İslamiyet’teki hurafalar…”
Demek ki bunlara göre: “İslam’ın imajını kötüleyen ve günümüz anlayışına uymayan hadisler…” var…

Benim söylediğim: “İnşallahla, maşallahla, dua ile olmaz; dürüst çalışan kazanır!”
Allah (Tanrı, Yaratan) bilinmeden dua eden aldanır.

Önce Allah’ı bilmek gerek.
Ondan sonra Allah’tan istemek gerek…

Sana bir altın küpe…
Bu küpeyi yaz bir yere…
“O’nu kullukta arayan bulamaz. O’nu O’nunla arayan hemencecik buluverir…”
(TEVHİDİN SIRLARI. Muhammed İbn Münevver. Kabalcı yayınları. Birinci Basım. 2004. s. 294)
Allah’ını bilene ise insan-ı kâmil denir…

Dinin aslı esası: “Ahlaktır, edeptir, erdemdir, kendini bilmektir. .
Dindarım, deyen bir kişi öncelikle nefsini dizginlemesini bilmelidir.

Yaşam boyu şu güzel sözü unutmayalım: “Edep yahu, ölüm var!”
Keskin sirke küpüne verir zarar…

Şimdi kal sevgiyle,
Eren Bilge, 6.6.2008
x
Kardeşim öncelikle ben üni 1. sınıftayım seni Müslüman olarak telakki ettiğim için de kardeşim diye başlıyorum yazıma…
Sonrasında ben sana dua ile ilgili sahih hadislerden hangisi aklına ve vicdanına uymadığını sordum gel sana ispat edeyim dedim ama sen diyorsun ki önce Allah’ı tanımak gerek tamam doğru ama benim Allah’ı tanımadığımı nerden çıkardın ki.. dua ibadettir “duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var” diye buyurmuş yaratan..
siz çok zor bir durumda kalsanız ve sizi kurtaracak birisi var, gecenin karanlığında aydınlık simasından fark ettiniz derken adamdan yardım istediniz ve size yardım etti denilebilir mi ki önce adamı tanıman gerek sonra yardımını iste!
biz insan olarak dünyanın her türlü yaratılanıyla alakadarız çabuk incinen bir ruhumuz var her hadiseden etkilenen elem duyan üzülen kırılan bir yapıda yaratılmışız bunun için sürekli bir melceye dayanak noktasına ihtiyacımız var sığınacak bir liman ararız her zaman işte bu liman ezel ve ebed sultanı olan allahın rahmet limanı… bırak kendini O’nun desti kudretine.. son olarak “Dua eden adam bilir birisi var ki; onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli herşey’e yetişir.” bediüzzaman said nursinin sözüyle tamamladım
hayırlı günler..
x
“Dua eden adam bilir birisi var ki; onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder.
+
Sayın Sait Beydoğan,
Önce sevgi sunmaktır doğru olan…

“üni 1. sınıftayım” demişsin ki bu anlatım yanlıştır.
Doğrusu: “Falan Üniversitenin Falan Fakültesinin l. Sınıfındayım” olmalıdır…

Sonra demişsin: “Müslüman olarak telakki ettiğim için de kardeşim diye başlıyorum yazıma…”
Müslüman olmasaydım yanıt vermez miydin bana, acaba?..

İslam’a göre Allah; alemlerin rabbi değil mi?
Yunus emre “Yaratılmışı severiz yaratandan ötürü…” demez mi?

“biz insan olarak dünyanın her türlü yaratılanıyla alakadarız” diyorsun sen de…
Demek ki Kafir Müslim ayrımı yapmıyorsun sen de?…

Sana “Allah’ı tanımıyorsun!” demedim ki ben…
Demek istediğim “Allah’ı tanımadan, bir şey bekleme yaptığın istekten…”

Sen de benim söylediklerimin aynısını söylüyorsun..
“önce adamı tanıman gerek sonra yardımını iste!” diyorsun.

Geçtiğimiz haftanın ve bu haftanın Pazar gününde
İlköğretimdekilerle Lise öğrencileri sınav heyecanı içinde…

Ama bu öğrenciler yardımı Allah’tan isteyeceklerine…
Gittiler yalvardılar, yakardılar türbeler önünde…

Oysa İslam’ın kitabı: “Yalnız sana tapar, yalnız senden yardım dileriz!” demez mi?
Allah’ı bilen hiç türbelerde yatan ölülerden yardım diler mi?

İşte böyle Sait Beydoğan kardeşim…
Önce bu soruları ve sorunları halledelim…

Şimdi kal sevgiyle,
Eren Bilge, 14.6.2008