MÜSLİME
HALKTAN
BANA SÖVEN MÜSLİM’E
Önce Müslim adlı birinin Eleştiri ve Katkı bölümüne girerek konuk defterine yazdıklarını okuyalım. Yazdığını tırnak içinde olduğu gibi veriyorum; yalnız, siyah ve altını çizdiğim satırları benim bir yazımdan almış:
“Ben sadece irfan sahibi tahkikçiyim. Bu demektir ki dinsel düşünce bana yaratılışımdan verilmiş. Onlar diyorlar ki ben Müslüman’ım. Ben diyorum ki ben “Yaratılış Dini”ndenim (Bkz. Kuran 30/30) İşte ben Sitemde “Yaratılış Dini” konusunda bilgi vermekteyim.” Diyen birisinden ne bekliyordunuz.
Adam yaradılıştan kabiliyetli. Peygamberleri eleştirenlere çanak tutan, Kuranı kısır bilgisi ile yorumlayan adamdan ne beklersiniz. Sitesinin kimin sitelerinde referans olarak kullanıldığına da dikkat edebilisiniz. Bu din yalnız değil. Sizin gibiler olunca benim gibi günahkarlar belki kurtulur diye ümit ediyorum.
Hiç olmazsa fasıkı mütecahir sınıfından değilim. Dikkat edin bunun gibileri kullananlar hep dinsizler buna ne demeli isterseniz başkalarının linklerinden anlarsınız
“İBRETİ, bende var bir tuhaf adet/Arapça salavat getirmem ebed/Sen İslâm, dilin Türk, Arapça bir dert/Her şey türkçe olsun aman dediler.”
Bu adam arapçaya düşman ama ingilizce tabanlı bir siteden dünyaya arzı endam ediyor zavallı.
Erkeksen tamamı türkçe olan bir bilgisayarla tamamı türkçe olan bir serverdan tamamı türkçe bir site hazırla git görelim bakalım ne kadar uzağa işersin sidiği kuruyasıca. Öyle sağa sola sıçratarak işemeye devam edeceğine fermuarını kapa da sidiğin donunda kalsın.
Müslim, 21.8.2003
Sayın Müslim,
Önce saygı, sevgi sundum. Hakkımda yazdıklarını okudum.
Adın Müslim, sen de Müslim misin? Eğer gerçekten Müslim isen bana nasıl olur da söversin? “sidiği kuruyasıca” dersin. Böyle kötü bir dilekte bulunmanın (bedduanın) kötü bir söz, küfür, olduğunu bilmez misin?
Din güzel ahlak değil mi? Allah’ın Peygamber’ine: “Elbette sen yüce bir ahlak üzerinesin!” (K. 68/4) demedi mi? Bu âyete göre senin de yüce bir ahlak üzere olman gerekmez mi?
Gerçekten Müslim olan biri imansız olarak bildiğine “fermuarını kapa da sidiğin donunda kalsın” der mi? Hem sana ne oluyor orada, dinsiz-imansızsam Allah benim cezamı vermez mi?
Kitabındaki şu ayeti görmedin mi? “Siz onların putuna söverseniz onlar da sizin Allah’ınıza söverler” (K. 6/108) âyetini dinlemedin mi? Bir Müslim başkasının inandığı değerlere söverse o da kendisinin inandığı değerlere sövmez mi?
Unutma ki ancak şeytana teslim olanlar bir başkasına kötü söz söyler. Ben hayatımda kimseye, dirilmeden önce ölü iken bile, sövmemişimdir. Senin gibi bana kötü söz söyleyenlere, beddua edenlere, küfredip yüzüme tükürenlere gülüp geçmişimdir. Çünkü kötü sözü insana, Allah’ın değil şeytanın söylettiğini bilmişimdir. (K. 2/169. 24/21)
Bak, düşüncesini açıklayanlara sövmeyi İslam’a hizmet sanan arayış içindeki Müslim kardeşim; ben bana küfrederek şeytana hizmet edenlere alışmışım. Bütün bu saldırılara karşı sabırlı davranmışım. Çünkü Şeytanın insanı küfre sürüklediğine yürekten inanmışım. (K. 24/21)
Müslim adlı Müslüman kardeşim; ben din duygusu ile doğmuşum, gençliğimde bir süre şeytana uymuşum, 25 yaşında ölmeden önce ölmüşüm, ölü iken dirilmişim, yeniden doğmuşum.
Ölmeden önce öldükten sonra; yani, yeniden doğduktan sonra Tanrı bilgisine ermişim. Bu süreç içinde de senin gibi “… bilgisi olmaksızın Allah hakkında tartışmaya giren ve her inatçı şeytana uyan birtakım kimseler görmüşüm.” (K. 22/3)
Son olarak bir ayet daha okuyacağım sana senin kitabından. Bilmem utanacak mısın bana yaptığından? İşte âyet: “(Resulüm) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın? (K. 10/99).
Buna karşın aynı kitapta: “Ben kâfirlerin yüreklerine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına!” (K. 8/12) ayeti de var ve bu birbiri ile çelişen âyetlerden yüzlerce var. Ne var ki vuslata erenler barış âyetlerine; Allah’tan haberi olmayanlar ise düşmanlık âyetlerine uyar. Demek istiyorum ki: “Yaratılış Dini”ne mensup olanlar ikincisine değil birincisine uyar! Senin gibi Müslim olanlar da “boyunlara vurur, parmak doğrar.”
Ey bana küfreden Müslim, sorayım şimdi sana bu sözlerime ne dersin?
Asıl önemlisi Allah dilemezse Hayri Balta nasıl imana gelsin? Allah’ının iman nasip etmediği kişiye sen nasıl olur da söversin?
Bir de bana nasıl olur da fasıkı mütecahir dersin? (Bu terimin aslı fasık-ı mütecahil olsa gerektir. Sana düşen mütecahir’in ne demek olduğunu bana bildirmektir.)
Sen de yaratılış dininden olsaydın bu şekilde sözler söylemezdin bana. Hem söyleyeceklerini e-maille yollasana…
Daha ne söyleyeyim sana… Şimdi kal sağlıcakla,
Av. Hayri Balta, 22.8.2003
+
Not: Müslim’in yazdıkları okumak için www.hayribalta.cjb.net adresinden Ana Sayfadaki “Eleştiri ve Katkı” bölümünü tıklayarak “Konuk Defterine” girmek gerekir.