MEMET GÜLER

Sayan Memet Güler,

Aşağıdaki yazımı 9 Eylül 2008 tarihli Vatan gazetesinde çıkan yazınız üzerine gönderiyorum.

Bakalım “Nereden Geldik Nereye Gidiyoruz?” sorusuna doğru yanıt verebilmiş miyim.

Hele bir bak, size nasıl gelecek…

Sevgilerimle…

Eren Bilge, 9.9.2008

x

“NEREDEN GELDİK NEREYE GİDİYORUZ?”

 

Felsefeciler, filozoflar, peygamberler söze “Nereden geldik nereye gidiyoruz?”  diye girerler.

Her biri kendi dünya görüşüne göre yanıt verir; ancak verilen yanıtların hiçbir derde deva değildir.

 

Bunlar gerçeği görecekleri yerde aramazlar

Bunlar gerçekleri göremeyecekleri yerde ararlar.

 

Kimileri “Allah’tan geldik Allah’a Gidiyoruz!” der.

Burada Allah’ın simgesi “Bilinemezliktir!”

 

Kimisi de “ölüm” olayını “Hakka Yürümek!” olarak ifade eder.

Oysa insan yaşarken; ya Hak’ka gider; ya da, Şeytan’a gider…

 

“Hakka yürümek” yaşarken söz konusudur.

Ölen insanın canı da (Ruhu da), bedeni de yok olur.

 

İnsan bir tiyatro oyuncusu gibidir.

Doğumla sahneye girilir. Ölümle perde kapanmıştır, rolü bitmiştir.

 

Kolay anlaşılır somut bir örnekle  konuya girelim.

“İnsanın gözyaşı nerden gelip nere gidiyor?”önce bunu görelim.

 

Acı duyduğumuzda; duyduğumuz acı gözyaşı ile dışa yansır…

Sevindiğimizde de sevinç göz yaşlarımız dışa fışkırır.

 

Şimdi soruyu basite indirgeyelim…

Gözyaşı,  “Nereden gelip nere gidiyor?” deyelim.

 

Acı ya da sevinç duyduğumuzda gözümüz yaşarır…

Göz yaşımız, gözümüzdeki gözyaşı bezlerinden kaynaklanır.

 

Göz yaşlarımızın geldiği yer belli oldu mu?

Artık gözyaşı nereden geliyor diye sorulur mu?

 

Gözyaşımız yanaklarımızdan süzülerek yere damlar.

Yere damlayan göz yaşlarımız toprağa karışınca olur buhar.

 

Verdiğimiz bu örnek dursun aklımızın bir köşesinde…

Şimdi gelelim “Nerden geldik nere gidiyoruz?” tümcesine.

 

Sorunun yanıtı bütün canlıların erkeğindedir.

Bütün canlıların erkeği, ergenlik çağında, erbezlerinde sperm üretir.

 

Şimdi geldiğimiz yeri bulduk mu?

Spermin erkeğin erbezine başka yerden gelip konduğunu duyduk mu?

 

Gözyaşı bezleri nasıl gözyaşı üretiyorsa; erkeğin erbezi de sperm üretiyor.

Üretilen bu erbezi ana karnında büyüyeceği tohuma ulaşmak için vakti saatini bekliyor.

 

Erbezindeki sperm canlıdır (ruh), çünkü hareket halindedir.

Ana rahmine düşeceği anı, bir sıvı içinde, kuyruğunu sallayarak beklemektedir.

 

Anlayacağınız erbezindeki spermin bedeni de ruhu da vardır.

Ruhun ana karnındaki cenine üç dört ay sonra geleceği ham hayaldir.

 

Er bezindeki milyonlarca sperm yarışa hazırlanmaktadır.

Yarışın başlangıcı an erkekle dişinin seviştiği andır…

 

Geldiğimiz yeri saptadık mı böylece?

İtirazı olan varsa bildirsin bize.

 

Erkek ile dişi bir araya gelince;

Emri hak vaki olup sevişince…

 

Spermler yayından fırlamış ok gibi yarışa geçer

İki milyon sperm içinde: en sağlıklı, en güçlü olan sperm; yarışı kazanarak ana rahmine düşer.

 

Geride kalan kardeşleri için kapı kapanmıştır.

Bunlar için ölüm anı kapı kapanır kapanmaz başlamıştır.

 

Yarışı kazanan sperm dokuz ay on gün ana karnında yaşar ki; bu onun en mutlu dönemi…

Ömür boyu unutmaz ana karnında yaşadığı o mutlu günleri…

 

Gereken süre sonunda ana karnından dünyaya gelir.

Uzatmayalım, doğar, büyür, olgunlaşır gelişir….

 

Yaşam süresini de doldurunca insan…

Hoş bir seda olmalıdır kendisinden dünyaya kalan.

 

Ölünce toprağa verilir sade ya da şaşaalı bir törenle.

Yaşayanların ilgisi kalmaz artık ölenle.

 

Geldiği yer belli, gittiği yer belli şimdi.

Artık “Nereden geldik nereye gidiyoruz!” denir mi?

 

Özetle: Topraktan geldik toprağa gidiyoruz…

Bunu  Kutsal Kitaplardan Tevrat’ta da görüyoruz:

“19. Çünkü âdem oğulları­nın basma gelen, hayvanların başına da geliyor ve başlarına gelen şey birdir. İnsan  nasıl ölüyorsa, hayvan da öyle ölüyor. Hepsinin bir soluğu var ve adamın hay­vana üstünlüğü yoktur; çünkü hepsi boş.

  1. Hepsi bir yere gidiyorlar; hepsi top­raktandır ve hepsi yine toprağa dönü­yorlar.
  2. Adem oğullarının ruhu yukarı­ya çıktığını ve hayvanın ruhu aşağıya yere indiğini kim biliyor?
  3. Ve gördüm ki; adamın kendi işlerinde sevinçli ol­masından daha iyi bir şey yoktur, çün­kü onun payı budur, çünkü kendisinden sonra olacak şeyi görmek için onu kim geri getirecek? (Tevrat. Vaiz. 3/19-22)

 

Ne gördükse, ne yedik içtikse, Cennet de Cehennem de

Hepsi de buradadır yaşarız hepsini yaşadığımız süre içinde…

Nereden geldik nereye gidiyoruz konusuna da

Nokta koymuş olduk böylece…

Eren Bilge, 8.9.2008

X

Yazın yine çok güzel baba,

Sade, açık, anlaşılır. Teşekkürler, ellerine sağlık.

Senin ve benim gibi düşünenler için böyle de, belki bizim dışımızda düşünenler de bence bunu kabul ediyorlar ama, bunun hepsini Allah yapıyora götürüp dayıyorlar konuyu. Ne olursa olsun, ucu Allah’a dokunuyor sonuçta onlar için…

Sevgiler Baba,

Yener Balta, 8.9.2008

x