ACI YAŞAM
ACI YAŞAM
“Düşünebiliyormusun!” dedi. “Evlendiğimde tam 16 yaşındaydım. Evlenmekistemediğimisöylesem de kimdinlediki!…Babama; evlenmekistemiyorum, okumakistiyorumdediğimde, banaverdiğicevababakarmısın; ‘okulagidip de erkeklereyem mi olacaksın’ dedi.Zihniyetebakarmısın?İştebeni 16 yaşındaevlendirdi. Hiçbirşeybilmezken, bilmediğimbiradamla…”
Ortaokularkadaşımlayoldakarşılaşmıştık.Aradanneredeyseotuzüçyılgeçmesinerağmenbirbirimizesıcacık, özlemlesarıldık. Hani şimdilerdegençlerin “kanka” dedikleriyakınlıktaarkadaşıoluryainsanın, işte o zamanlardaonlardanbiriydik biz de… Birçayiçimiyenimodasimitçikafelerdenbirinegiripoturduk.Sanki oncayılıbirçayiçimizamanasığdırmakiçinbirbirimizleanlaşmışgibi, hayatımızda en çokbizlereizbırakanyaşantımızdankesitlerianlatmayabaşladık.Bir de o zamanlaraaitaklımızdakalan ne varsaanılarımızıpaylaştık…
Hiçdeğişmemişti, yıllaronafazladan kilo vekırışıklıklarkatmıştı, bir de acıbiryaşam… En çokannesininölümüetkilemiştionu, ne aldatılması, ne kendisinin ne de kızınınboşanması, ne de babasınınoncavarlığınakarşınonamaddibirkatkısağlamaması… Heleheleannesininkırkıçıkmadanbabasınınyenidenevlenmişolması…
Yüzüneyerleşenmutsuzluk, bazensevincedönüşüyordusohbetetmeninmutluluğunda… Anlatıyordu, sözünükesmedendinledim.Kimselerlepaylaşamadığıacılarınıntümünübirçırpıdabenimlepaylaşıvermişti.
“Annemağırhastalandı, yatağadüştü, birbaşımaanneme ben baktım. Gittiannem…” Anne acısıacıların en büyüğü…” demişti.
Gözlerindebirikenyaşlar, tombulyanaklarındanbirbirdökülüverdi. Bu acının ne kadaryürekyaktığını, ne kadariçsızlattığını ben de yaşamıştım. Masadakipeçetelergözyaşlarımızınimdadınayetişti.
“Kocamolacakadambeniyediyılbiriylealdatmış. Sonundakarşımadikilip ‘boşanalım’ dedi.Hiçitirazetmedim, nafakaveçocuklarındışındahiçbirşeyistemedim.İstediklerimialdıktansonraboşandık” dedi. “Şimdi o kadınla…”
Ben de “boşandım” dedim. “Üzüldüm” dedi. “Boşanmalaraüzülmüyorum, hattaboşananlarıtebrikediyorum, eğerbirbirliktelikyürümüyorsaçabalamanınanlamıyok…” dedim. Gülümsedi, “haklısınbelki de” dedi.Yaşadığımızhayatbiryerlerdebirbirinebenziyordu.Tekfarkbabamızvebabalarımızınbizekattığıydı.
Yaşamzordu, üniversitemezunuydum, birmesleğimvardı.Kıyaslamayapmakdoğruolmazdı.Çalıştığımhaldekazandığımparaileancakgeçinebiliyordum.Neysekikiragibiyüklübirmiktarda her ay giderimyoktu.Babambanabirev, bir de arabaalmıştı, yaşantıbenimiçinmaddianlamdadahakolaydı. “Sağolsunbabam, hiçzorlukyaşatmadıbana” dedim.
Yarayatuzbasmakbuolsagerekti.Derinbirsolukalıp; “İşte” dedi, benimbu son söylediğimsözkarşısında; “Ne babalarvar!..Babamındükkanınıbiliyorsun” diyerekeliylebirzamanlarbabalarımızınbitişikolanişyerlerinigösterirmişgibi, “o dükkanveüzerindekidörtkatlıapartmanonun.” Birazaşağısokağıgöstererek, “birdörtkatlıapartman da orada var. Bu kadarvarlığasahipken ben ne yapıyorum; gidip el aleminçocuğunabakıyorum. Olacakşey mi?Ankara’nınbirucundandiğerucuna her sabaherkendengitmek de çabası…
En acısı da ne biliyormusun?” diyeekledi.Şuankardeşiminoturduğudaire de onun. Sırfkardeşimdenkiraalamıyordiye o daireyisatılığaçıkardı. Ne babalarvarbakişte…” diyerekbaşınısağa sola çevirip, “olmazolsunböyle baba” deyipsustu.
“Birlirayıharcarkendüşünen, paragidecek, faturaçokgelecekdiyehalakovayasuyudoldurup, haftadabirkezyıkananzihniyetten ne beklersin” diyerekbabasınındüşüncesizliğini, bilgisizliğini, cahilliğinisıralıyordu. “Bu tutumlulukdeğil, basbayağıcimrilik…” diyerekmasanınüzerindeduransigarapaketindenbirtanedahaçıkarıpateşledi, dumanıhavayaüflerkeniçindekisıkıntılardanarınırcasınatümnefesinidışarısavurdu…
“Pekibabanbuncavarlığaterzilikyaparakmısahipoldu?” diyesordum. “Zirabenimannem de terziydi. Anneminterziliktenkazandığıancakbabamınkazancınadestekoluyordu.Öyledairelerapartmanlaralacakbirgelirsağlamamıştıemeğiile…”
“Biraramüteahhitlikyaptı, birara millet vekilliğinesoyundu… ” diyerekyanıtladı. Amaan ne halivarsagörsündercesinesavdıkafasından o an içinbabasını…
“İşteşimdi de benimoğlanüniversiteyikazandı. İkiyıllık, Isparta’ da kiüniversiteninbirbölümezarzorpuanıtuttu da gidipkaydınıyaptıracak.Yolparasınıverecekgücüm bile yok.Sabah babasıylabuluştu, parayokdemişbizimoğlana, ne yapayım ben şimdi?” diyerekyinebirsüresesizkaldı.Sonrahiçsusmamışgibi; “Olmazolsun o baba!” dediğindeboşanmışkocasındançokkendibabasınıkastetmişti…
Babasınındüşünceyapısıyüzündenkocabiryaşamnasılbaşlamış, nasıldevamediyordu… Kimikimdensakınıyordubabası!..Kadınveerkeği, heleheleçocukyaştacinsiyetolarakayırmanın, birbirineyemolmanın ne kadarcahillikolduğunu “okulagidip de erkeklereyem mi olacaksın” cümlesifazlasıylaifadeediyordu. İştekendikızınınyaşamınıkendisiyemişti!..
Zorbirdurumdu, küçükyaşta can arkadaşımneleryaşamıştı, hala da yaşıyordu. “Öyleçokistemiştimkiokumayı!..” dediğiandakiyüzifadesiaklımdanhiçgitmeyecekti.
Sevinçveüzüntününbiraradayaşandığıbukarşılaşmada, birdahakibuluşmaiçinverilentelefonnumaralarıileayrılmıştık.
YenerBalta, 19 EKİM 2011