KIZMAK YOK
- KÖLELİK KONUSUNDA…
Televizyonda her hafta yayınlanan inanç dünyası diye bir program var. Kaldı ki televizyon yayınlarının büyük bölümü inanç üstüne.
Bu yayınlarda Allah adına, din adına: gerçek dışı, akıl dışı öyle şeyler söyleniyor ki sinirleri sağlam olmayan aydınların vay haline.
Bilmiyorum bu programları yapanlar, bu gerçek dışı, akıl dışı yayınları bilerek mi yapıyorlar, bilmeyerek mi yapıyorlar. Bana kalırsa bilmeyerek yapıyorlar. Çünkü bile bile bu denli gerçek dışı, akıl dışı yayın yapılamaz.
21 Kasım 1985’te yayınlanan inanç dünyasında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden bir doçent aynen şöyle demiş:
“İslâm dini, kölelik denilen bir müesseseyi ortadan kaldırmak suretiyle birlik vücuda getirmiştir. Tarihte uzun zamandan beri devam eden bu müesseseyi ortadan kaldırmıştır” (31.12.1984, Cumhuriyet, Prof. Dr. Coşkun Üçok aktarıyor…)
Önce şu gerçeğe dikkat çekmede yarar var. Bir kere bilelim ki, dünyada köleliğin en son kalktığı ülkelerin başında İslam Ülkeleri gelir. Osmanlı döneminde köleliğin kalkma tarihi bundan 150-200 yıl öncesine rastlar. Hala da Afrika’nın Müslüman kabileleri arasında kaçak olarak köle ticareti yapanlar var. Birkaç yıl önce gazetelerde okumuştum.
Gerçi kölelik kurumunun niteliği değişti ya… Bu gün Avrupa’da, Amerika’da kaçak işçi çalıştırma eski kölelik kurumunun yerini almıştır. Şunu belirtelim ki, işçi köleden daha ucuza mal olmakta… Ancak konumuz bu değildir.
Konumuz İslâm dininin köleliği kaldırıp kaldırmadığıdır. Bu gerçek dışı konunun televizyonda 50 milyonluk halkımıza anlatılarak beyin yıkama yayınını izleyen bilim adamlarımız, araştırmacılarımız ne denli şaşkınlık belirtisi gösterseler yeri var.
Halkımız arasında Halife Ömer’in adaletine örnek göstermek amacı ile şöyle bir olay anlatılır. Halife Ömer zamanında Hıristiyanların elinden Kudüs alınmış. Halife Ömer Kudüs’e gidiyor. İlk Cuma namazını Kudüs’ün fatihi olarak Mescid-I Aksa’da kılacak, kıldıracak. Kudüs’e doğru giderlerken Halife Ömer’le kölesi arasında geçen olay şöyle:
Sözde, Halife Ömer devesine kölesini bindiriyor. Kendisi de yaya olarak devenin yanında yürüyor. Yani bir konak Halife Ömer deveye biniyor, bir konak da köle deveye biniyor. Öyle ki, deveye binme sırası kölede iken Kudüs’e giriliyor. Herkes de Ömer diye devedeki köleyi alkışlıyor… işin gerçeğini öğrenince de, Halife Ömer’in adaleline hayran kalıyorlar.
Burada birkaç soru gündeme gelir. Halife Ömer’in başka devesi mi yok. Bir deve de kölesinin altına çeksin. Sonra Halife Ömer niçin köle kullanıyor. Kölesini özgür kılsın. Yine bilindiği gibi Halife Ömer Halife Ebubekir’den sonraki halifedir. İslâm İmparatorluğunun en güçlü dönemidir. Böylece köleliğin Halife Ömer zamanında da sürüp gittiği gerçeği ortaya çıkıyor. Ne var ki Halife Ömer’in adaletini gösterelim derken birçok gerçek de gün ışığına çıkarılmış oluyor.
İslâmiyet köleliği gerçekten ortadan kaldırmış mı? Bu konuda bir de İslam’ın kutsal kitabına bakalım. Kuran’da kölelikle ilgili birçok ayet vardır. Ör. orucunu bozarsan, namazını kılmazsan ya da büyük bir günah işlersen şu kadar köleyi azat et, deniyor. Kadın köle olan cariyeler erkeğe helal kılınıyor. Parası ile değil mi istediğin kadar cariye alabilirsin.
Yine kölelik konusunda Kuran’ın Nahl suresinin 75.ayetinde aynen şöyle yazıyor: “75. Allah hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel nimetlerden gizlice ve açıkça sarf eden kimseyi misal gösterir: Hiç bunlar eşit olur mu?” (Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Yayın no: 90, dokuzuncu baskı, sayfa 275)
Yani Allah, köle ile özgür ve zengin bir kişi eşit olur mu demiş oluyor… İyi ki kutsal kitabın bir harfi bile değiştirilmemiş deniyor. Yoksa bunu uydurmuşlar diyebilirlerdi. Yine Diyanet İşlerinin bastığı kitaptan aldım ki, hemen saldırıya geçilmesin.
Evet, İslâmiyet kölelik kurumunu kaldırma yolunda hiçbir işlem yapmamıştır. Doğru oturalım, doğru konuşalım… Herkesi kendimize güldürmeyelim…
Ankara, Barış, 31.Ocak 1985
64-SORU MU BU (1)