KIZMAK YOK

  1. DÖNECEKSEK ATATÜRK’E DÖNELİM…

Şu satırları 17 Eylül 1984 tarihli Cumhuriyetten alıyorum: Milli Eğitim Bakanı: İlköğretim Haftasında “Osmanlı’dan miras kalan esasları okullara sokma amacında” diye yazıyor. Yalan değil bu. Kaynağı şu olsa gerek:

Bir gün önceki gazeteler Milli Eğitim Bakanı’nın, “Türk-İslam sentezine sahip çıkılması, bu sentezin muhafaza edilerek evlatlarımıza öğretilmesi gerekliğini” söylediğini belirttikten sonra şöyle söylediğini de yazıyor: “Kendimize dönmeli, bu küçük topraklarda başlatılan hak mücadelesine, Allah’ın mücadelesine girmeliyiz.”

Şimdi bu kendimize dönme sözü üzerinde duralım. 12 Eylül 1984 tarihinde İstanbul’da Aydınlar Ocağı: “Ülkemizi 12 Eylül’e Getiren Sebepler ve Türkiye Üzerindeki Oyunlar” adında bir seminer düzenliyor. Aydınlar Ocağı Başkanı’nın: “Türkoğlu titre ve kendine dön!” dediği bu seminerde Milli Eğitim Bakanı da “Milleti terbiye etmekten” söz ediyor ve aynen şöyle diyor: “Milletin terbiye edilmesi milli politikanın ana amacı olması gerektiği”…

“Millet terbiye edilir mi?” Kimse çıkıp da bu nasıl söz demiyor. Milleti terbiye etme esaslarının ardında kendimize dönmekten bahsediliyor. Kendimize dönmek denince, eskiden çok sık söylenen ve şimdi de Aydınlar Ocağı Başkanı’nın söylediği: “Türkoğlu titre ve kendine dön” sözlerini anımsıyorum. Gözlerimin önüne de sudan çıkmış it’in silkelenerek, titreyerek, tüylerindeki suları sağa-sola sıçratması geliyor…

Bu kendine dön sözleri “totem” anlayışını daha doğrusu inanışını yansıtır. Bilindiği gibi dinsel anlayışlar “totem”den başlamış, sonra fetişizme gelmiş; yani putçuluğa gelmiş. Putçuluktan sonra, tek tanrıcılığa, tek tanrıcılıktan sonra gelişim sonucu da laikliğe gelinmiştir. Konuyu iyi niyetle ele alırsak: Milli Eğitim Bakanı Osmanlı’dan miras kalan esasları öğretmek gerektiği kanısında. Aydınlar Ocağı da daha eskilere giderek Orta Asya Türkçülüğü’ne dönmek gerektiği kanısında..

Dikkat ediyorum: Atatürkçülüğe dönmekten söz edilmiyor. Bu millet Osmanlılıktan, Türk-İslâm Sentezinden, Atatürk’ün kabul etmediği milliyetçilikten ne gördü ki?..

Bu millet ne gördü ise Atatürk’ten gördü… Bu günkü durumumuzu bile o en büyük Türk’e, Atatürk’e borçluyuz.

Döneceksek Atatürk’e dönelim…

Ankara, Barış, 19 Eylül 1984

  1. KÖLELİK KONUSUNDA