LAİKLİK 37
37 İNSANLIKLA BÜTÜNLEŞMEK
16.3.2008 tarihli Vatan’dan: “Suudî Arabistan’ın en etkili din adamı Şeyh Abduhrahman Al Barrak, Al Ryad Gazetesi’nin iki yazarı hakkında ölüm fetvası çıkardı:
Abdullah bin Bejad ve ismi açıklanmayan bir başka yazar; geçen haftalarda gazetede çıkan makalelerinde; ”Müslümanların başka dine mensup insanlara “kafir” denmesinin doğru olmadıklarını savunmuştu.“
+
Ne demek istiyor şeyh hazretleri? Müslüman olmayan kafirdir.
Katli vaciptir.
Bu durumda; Yahudi’si de, Hıristiyan’ı da, ateisti de, dinsizi de, laik’i de kafir midir ki hakkında “Ölüm Fetvası” verilir…
Bu zihniyete ne denir?..
Bu yazıdan bir gün sonra Süleyman Ateş Hoca’mızın 17.3.2008 tarihli Vatan’da bir yazısı çıkıyor.
Bir okuyucusuna diyor ki: “Müslüman olmayanlar ikiyi ayrılır:
Biri:
Tamamen müşrik; yani ateist, dinsiz veya putlara tapan gruptur. Bu gayrimüslimlerle evlenmek yasaktır…
Diğeri de Hz. Muhammed’in dinine girmemiş ama daha önceki Peygamberlerin yolundan giden kitap sahipleridir. Bu gayrimüslimlerle evlenmek yasaklanmıyor.…”
Suudi Arabistan’daki şeyh efendi Süleyman Ateş’imizin bu görüşlerini okumuş olsaydı bir ölüm fetvası da Süleyman Ateş hakkında çıkarırdı.
Bereket Süleyman Ateş Hoca’mız Türkiye’de yaşıyordu…
+
Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP aleyhine açtığı kapatma davası iddianamesinden:
“Vatan, 16.3.2008: DENİZLİ Endüstri Meslek Lisesi’nde sınıf tahtasına “şeriat gelecek, zulüm bitecek” diye yazan ve namaz kıldığı için derslere geç giren öğrencisi İmdat Niyaz’ı uyardığı için öldürülen Öğretmen Yusuf Batur’un bir caddeye verilen ismi AKP’li Denizli Belediye’si tarafından “Meclis Caddesi” olarak değiştirildi, adının yazılı olduğu tabelalar yerinden söküldü.”
Gazeteler, İddianameden alıntılar yaparak yayınlamasaydı benim bu olaydan haberim olmayacaktı. Demek ki medya olayın önemi kavramamış.
Ne oluyor?
Denizli’de laikliği korumak isteyen bir öğretmen öldürülüyor…
Bir caddeye verilen ismi siliniyor. Demek ki bizleri yavaş yavaş alıştırıyor…
Oysa bu olay Malatya’daki Zirve Matbaası, Trabzonda Rahip Zantora’nın ve Hirant’in Dink’in öldürülmesi olayı kadar korkunç.
Demek ki sıra kafirlerden sayılan laiklere geldi.
Şu zihniyete bir bakın. Bir okuyucum bana gönderiyor noktasına virgülüne dokunmadan olduğu gibi aktarıyorum:
“Kuranın ve sünnetin. bir noktasini bir harfini yok sayan kafir olur, dinden çikar. onun için çok dikkat etmek lazim. Tek yol var kayitsız şartsiz kurana ve beygambere itaht.yoksa cehennemın o azabidan kurtulamaz…”
Bir de şu ayete bakalım:
“Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte kafirler onlardır. (K. 5/44)
Şimdi, Türk ulusu adına egemenliği kullanan yetkili organlar Allah’ın indirdiği ile mi hükmediyorlar?..
Ülkeyi din kurallarına uymayan kurallarla yönetiyorlar…