LAİKLİK

4 VARSA OKUYANLARIMA AÇIKLAMA

 Niçin böyle bir başlık kullandım.

Önce bunu açıklamalıyım:

Okuyanlarımın bildiği gibi önceleri bu köşede “Gaziantep Ekspres”e gönderdiğim  yazıları günü gününe aktarıyordum.

Yalnızca Pazar günleri dinleniyordum.

Gaziantep Ekspres’te 2.2.2006’dan – 11.11.2006 arası, birkaç aksaklık dışında, her gün yazdım.

Gaziantep gibi bir kentte yazılarım okunur sandım.

Şimdi yanıldığımı anladım…

10.11.2006’da ağır bir kalp krizi geçirdim.

Daha önce de 11.2.1991 tarihinde geçirmiştim.

O tarihte doktorlarım (Doçent Dr. Cavit Kocakavak, Dr. Kemali Beyazıt ve İstanbul Kalp Vakfında beni muayene eden bir doktor..) kalp nakli önerdi.

Kalbin yüzde yetmişi ölü, pompalama oranı % 30 dendi.

 

Öyle ki doktorlarım benim için eşime ve çocuklarıma: “Dikkat edin. Başından ayrılmayın.

Üç aylık bir ömrü var, başucuna bir bardak su koyun…”

Ne var ki ben 15 yıldır yaşıyorum.

Verilen ilaçlar böbreklerimi çürüttü, yakalandım Kronik böbrek yetmezliğine.

Aynı zamanda ilaçlar bir de Gasrit mi, Ülser mi ne baş ağrısı ise bu hastalığı da yükledi bize…

Derken 10.11.2006’da ikinci bir kalp krizi…

Doktorlar şok tedavisi ile diriltti beni…

Şimdi kalbinin pompalama kapasitesi % 15 dediler.

İki saatlik bir ameliyatla kalp pili taktılar, beni Pilli Dede ettiler.

Şimdi sürprize hazır olun.

Gaziantep’ten bir okuyucum olsun;

“Abi! Geçmiş olsun!” diye beni aramadı.

Belki gazeteye yazmışlar da Gazete bana aktarmadı.

Bu durumda anladım ki biz “suya çizik çiziyoruz.”

Biz yazıp biz okuyoruz. Biz çalıp biz oynuyoruz.

Kaldı ki her gün yazı yazacak gücüm de kalmadı.

Ve dikkatli olup kendimizi yormamalı.

Derler ya can çıkar huy çıkmaz…

Yazma hastalığına yakalanan yazmadan duramaz.

 

Yazmadan duramıyoruz.

Biz de stresimizi böyle atıyoruz…

 

Bu nedenlerle Gaziantep’e günlük yazı gönderemeyeceğim.

Ancak gücüm yettiği oranda, SİTEMDE,  GÜNCE başlığı altında yazmayı sürdüreceğim.

Bu arada Sitemiz okuyucuları yanında e-posta okurlarımdan da geçmiş olsun diyenler oldu…

Bu okurlarıma teşekkürüm boldu.

Bu okurlarıma yeniden teşekkür ediyorum.

Ve “geçmiş olsun” iletilerini de özenle saklıyorum…

Varsa okuyanlara böyle bir açıklama yapmayı zorunlu görüyorum.

“GÜNCE” de buluşmak umudu ile izin istiyorum.

Eren Bilge, 16.12.2006