110- AKIL ERDİREMİYORUM…
Kuran’da 275 yerde: “Düşünmüyor musunuz? Akıl erdirmiyor musunuz?” diye sorulmakta…
200 yerde: “Düşünme (tefekkür)” emredilmekte insana…
12 yerde: “Dolaşarak araştırıp ibret alma”
670 yerde de ilme teşvik buyrulmakta.
Demek ki Kuran-a göre insanlar akıllarını kullanacaklar.
Allah’ın nimetleri üzerinde düşünecekler…
Ayetlerin ve eşyanın hakikatini anlamaya yönelecekler…
Gözlerini ve gönüllerini öğrenmeye ve bilmeye açacaklar…
Şimdi bu emir gereğince son hac faciası üzerinde düşünerek akıl yürütelim.
Bilindiği gibi son Hac faciasında 600’u aşkın yurttaşımız hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklarda Suudi Krallığı’nın önlem almaması nedeniyle yaşamlarını yitirmeleri üzerinde düşünelim.
Suudi Krallığı: “Takdir-i ilahi böyleymiş” sözleri ile işin içinden sıyrılmaya çalışıyor…
Birçok devlet ve hükümet büyüğümüz de olaya bu gerekçe ile yaklaşıyor…
Olayı kapatmakta daha büyük yarar olduğunu sanıyor..
Bu nedenle de olayın üzerine fazla gitmiyor…
Ne var ki Tanrı’nın bana verdiği akıl durmuyor?
Bana işin içinden çıkılmaz sorular yöneltiyor.
Hayır diyerek isyan ediyor.
Suudi Kralı “Takdir-i ilahi böyle imiş” diyerek, işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.
Kral da bir insandır.
Bu nedenle sorumluluktan kaçmaktadır…
Tanrı’nın kitabı olduğuna inanılan Kuran’ın Ali İmran Suresi’nin 97. ayetinde aynen şu ayet vardır:
“Orada apaçık deliller vardır.
İbrahim’in makamı vardır.
Kim oraya girerse, güvenlik içinde olur.
Oraya yol bulabilen insana Allah için Kâbe’yi haccetmesi zorunludur…”
“Kim oraya girerse güvenlik içinde olur” dendiğine göre; oraya girenlerin her türlü tehlikeden uzak olması umulur…?
Daha önceki Hac olaylarını ve Haç’taki ölüm olaylarını düşündükçe yukarıdaki ayetin yerine gelmemiş olmasının nedenini araştırıyorum.
Akıl bu ya… Niçin öyle dendiği halde böyle olduğunu merak ediyorum.
Gaziantep’te Bugün, 20 Temmuz 1990
111- MEB’NDA MESCİT