KIZMAK YOK

90- ŞERİATÇININ TİCARETİ… 

Mesleğimiz gereği duyuyoruz şeraitin yaptığı ticareti. Şeriata göre ticaret helâl, faiz haram, şeraite göre faiz haram olduğu için ne verilir ne alınır(!) Ama ticaret helâl olduğu için kaça satarsan sat günah değil…

Konuyu bilenler bu tür ticarete Konya usulü ticaret diyorlar. Bilindiği gibi Konya şeriat kurallarına daha sıkı bağlı. Sonra unutulmadı ise Konya’da yapılan bir şeriat mitingi bardağı taşıran son damla olmuş ve 12 Eylül hareketinin başta gelen gerekçesi sayılmıştı…

Şimdi şeriatın nasıl faize para alıp verdiğini bir örnekle anlatalım. Şeriatçı bir yurttaşın paraya ihtiyacı var. Yahudi’den, Hristiyan’dan alacak değil ya. Varıyor şeriatçı bildiği bir adama. “Benim üçyüz bin liraya ihtiyacım var, nasıl yapsam acaba” diyor. Faizci, yol gösteriyor. “Gel şu buzdolabını sana satayım?” diyor. Satış işlemi başlıyor. Pazarlıkta anlaşıyorlar. Faizci buzdolabını 420 bin liraya borç isteyene satıyor. Buzdolabını alan bir kuruş vermiyor, ama karşılığında 420 bin liralık bono veriyor. Şimdi faizcinin elinde 420 bin liralık bir bono var. Borçlunun da elinde bir buzdolabı… Bu olayda yalnızca satış işlemi yapılmış oluyor. Borç isteyenin elinde bir kuruş yok. 420 bin lira borçlandı ama elinde bir buzdolabı var.

Bu aşamadan sonra faizci: “Şu buzdolabını bana sat! İhtiyacın olan 300 bin lirayı vereyim.” Bu kez paraya ihtiyacı olan adam 420 bin liraya aldığı buzdolabını faizciye veriyor. Verirken de 300 bin lira alıyor. Böylece iki kere satış işlemi yapılmış oluyor. Bu satış sonucu faizcinin buzdolabı yanında bir de 420 bin liralık bonosu oluyor aktifinde. Borç alanın elinde ise 300 bin lira para var… Buna karşılık 420 bin lira borçlanmış oluyor… 4 ay sonra ödemek koşulu ile…

Böylece buzdolabının sahibi bu satış işleminden yüzde yüz yirmi lira kazanmış oluyor. Yani faizcilik yapmamış oluyor(!) Borç para alan da faize para almamış oluyor, ticaret yapmış oluyor. Bu işleme şeriatın ticareti adı veriliyor.

Bunun adına İslâm hukukunda hiley-i şeriye derler. Yani yasanın yasakladığı işlemi, yasanın yasaklamadığı bir başka işlemle elde etmek..

Böylece söz de faiz yasağına uymuş oluyorlar. Ticaret de helâl olduğuna göre, ticaret yoluyla kazanç sağlamış oluyorlar.

Ne var ki yukarıda örneklediğimiz olayda açıkça görüldüğü gibi görünen işlem her ne kadar satış ise de arkasında tefecilik var.

4 ay için 300 bin lira borç alan adam karşılığında 420 bin lira borçlanmış oluyor. Yani yıllık yüzde yüzyirmi faizle borç para almış oluyor.

Sizin anlayacağınız şeriata göre faiz haram, ticaret helâl. Allah’ı aldatmak serbest…

Siz söyleyin okuyucularım Allah’a karşı böylesine aldatıcı işlemlerle bir başkasının sıkıntılı durumundan yararlandıktan sonra şeriatçıyım diyenlere yazıklar olsun size demez misiniz?

Siz demezseniz ben derim… Gerçek dindar böyle iş yapar mı?

Özgür, Gaziantep, 4 Mart 1987

91-İSLÂMDA ŞİDDET