KIZMAK YOK
- ÖP KOCANIN ELİNİ…
Biz küçükken “Öp babanın elini” diye şaka yapardı gençler. Şimdilerde bu şakanın yerini “öp kocanın elini” aldı. Nedeni de sayın Başbakanımızın davranışı.
Belki neden söz ettiğimi anlayamamışsınızdır. Öyle ise biraz gerilere gidelim. Şeker Bayramı’nın birinci gününe dönelim. Şeker Bayramı’nın birinci günü televizyonun haber programını hatırlayalım. Bayram’ın birinci günü televizyonda sayın Başbakanımızın Ege sahillerindeki bayramlaşmasını gördük. Sayın Başbakanımız yurttaşlarla bayramlaşmadan önce eşi ile bayramlaştı. Eşi ile bayramlaşması da şöyle oldu. Sayın eşi Semra hanımefendi, geldi, eşi kendisine sağ elini uzattı. O da öpüp başına koydu. Sonra da yanak yanağa gelerek birbirlerinin bayramını kutladılar.
Bunda ne var mı diyorsunuz? Çok şey var. Bir kere Batı ile aramızdaki ayrımı göstermesi bakımından çok önemli. Batıda baylar, bayanların elini öperler. Hiçbir bayan bir bayın elini öpmez. Böyle bir davranış akıllarına bile gelmez. İşte batı ile doğuyu birbirinden ayıran anlayış, Batı kadına verdiği değer nedeni ile bugün en gelişmiş ülkeler topluluğu olmakta…
Bu nedenledir ki büyük Atatürk kadının toplumdaki yerini alması için çaba gösterdi. Onun çabaları sonucudur ki kadın öğrenci oldu, öğretmen oldu, doktor oldu, avukat oldu, savcı oldu, yargıç oldu, mimar oldu, müzisyen oldu, ressam oldu, gazeteci oldu, hemşire oldu, oyuncu oldu ve toplumun her kesiminde yerini aldı.
Kadınlarımız şimdilerde kaymakam olma savaşında. ANAP iktidarına göre kadınlar kaymakam olamazmış. Savcı oluyor, yargıç oluyor, doktor oluyor ama yönetici olamıyor. Milletvekili oluyor, bakan oluyor ama kaymakam olamıyor. Ama bir gün gelecek kadınlarımız kaymakam da olacak, vali de olacak. Hindistan’da kadın başbakan olur, İngiltere’de kadın başbakan…
Bir kadına el öptürmek yerine, onunla tokalaşmak yerine, onun eli öpülmelidir…
Ankara, Barış, 26 Haziran 1986
- ÇOCUKLARIMIZA KIYMAYALIM